Emily Brontë

30 Haziran 1818 yılında Thornton, Yorkshire’da altı kardeşten beşincisi olarak dünyaya geldi. Din adamı olan babasının görevi nedeniyle kırsal bir yere taşındıklarında, kız kardeşinin doğumundan kısa bir süre sonra annesini kaybetti. Altı yaşındayken üç ablasıyla beraber yatılı okula gönderildi fakat okuldaki salgın nedeniyle iki ablasının ölümü, Brontë kardeşlerin evde eğitim almalarına sebep oldu. Babalarının katı disiplin anlayışı onları resmi eğitimden uzak tutsa da çok değerli eserlerle dolu bir kütüphaneleri vardı. Dört duvar arasındaki sıkıcı hayatlarına rağmen küçük yaştan itibaren hayali yerler uydurmaya ve hikâyeler yazmaya başladı. Yazdığı şiirlerin keşfedilmesiyle, üç kız kardeş Charlotte, Emily ve Anne şiirlerini tek kitapta topladılar ve Currer, Ellis ve Acton Bell mahlaslarıyla 1846’da yayımladılar.

Bir sene sonra da kardeşi Anne tarafından yazılan Agnes Grey ve Emily’nin yazdığı Uğultulu Tepeler üç ciltlik bir set halinde yayımlandı. Yenilikçi özellikleriyle pek çok eleştirmenin oklarını üzerine çekse de, zamanla hak ettiği değeri görerek İngiliz Edebiyatı’nın kilit taşları arasında sayıldı. Sağlığının tıpkı kardeşlerininki gibi zayıf olduğuna inanan Emily,1848 yılında hastalandı ve tedavi görmeyi reddederek tüberkülozdan hayata gözlerini yumdu. Ölümünün ardından Charlotte, Uğultulu Tepeler’i bu kez Emily Brontë imzasıyla yayımlattı ve henüz otuz yaşında vefat eden kardeşinin İngiliz Edebiyatı’nın önemli isimleri arasında yerini almasını sağladı.